Tüm Tedaviler
- Anevrizma
- Aort Cerrahisi
- Aort Kapak Replasmanı
- Aritmi Cerrahisi
- Çalışan Kalpte Koroner Bypass
- Diseksiyon
- Endoskopik Safen Ven Çıkarılması
- Full Arteriyel Bypass
- Kalp Delikleri (ASD)
- Kalp Kapakçığı Ameliyatı
- Kalp Tümörleri Cerrahisi
- Koroner Bypass Ameliyatı
- Küçük Kesi ile Bypass Cerrahisi
- Küçük Kesi İle Kalp Ameliyatları
- Mitral Kapak Replesmanı
- Mitral Kapak Tamiri
- Periferik Arter Hastalıkları (Bacak Damar Bypassları)
- Şah Damarı (Karotis) Ameliyatları
- Şah Damarı Darlığı
- Şah Damarı Tümörü
- Triküspit Kapak Cerrahisi
- Varis Tedavisi
- Varis Tedavisinde Endovenöz Lazer Ablasyon
- Varislerde Köpük Skleroterapi Tedavisi
Koroner Bypass Ameliyatı
Bypass
Günümüzde kalp ve damar hastalarının sayısı giderek artıyor. Çevresel, genetik, psikolojik birçok faktör kalp hastalıklarını tetikleyebiliyor. Göğüste yaşanan ağrıların zamanında tedavi edilmemesi sonucu, hastalar ani kalp krizi atakları geçirebiliyorlar. Tedavinin uzun süre ihmal edilmesi ise ölümlere dahi neden olabiliyor. Kalp hastalıklarının tedavisinde en sık kullanılan yöntemlerden birisi olan bypass ameliyat; koroner arterlerdeki daralmalar sonucu kalbin yeteri kadar beslenemeyip işlevini yerine getiremediği durumlarda özellikle tercih ediliyor.
Bypass Nedir?
Bypass Nedir, diye merak edenler için hemen yanıtlayalım. Bypass kelime anlamı olarak “köprüleme” demektir. İnsan vücudundaki atardamarların herhangi bir bölgesinde daralmalar meydana gelebilir. Atardamarın beslediği bölgenin canlılığını korumak amacı ile vücudun başka bir yerinden damar çıkartılır ve hazırlanır. Hazırlanan damar hasta bölgeye nakledilerek kan dolaşımı tekrar sağlanır. Bu cerrahi müdahaleye bypass denir. Koroner bypass ameliyatı, adına koroner denilen ve kalbi besleyen atardamarların tıkanması neticesinde yapılan cerrahi müdahaledir.
Koroner Bypass ameliyatı nedir ve nasıl yapılır?
Koroner bypass ameliyatı iki biçimde yapılabilir:
- Durdurulmuş kalpte
- Çalışan kalpte
İlk yöntemde kalp tamamen durdurulup vücuttaki dolaşım bir kalp pompası ile sürdürülürken damarlara köprüleme işlemi yapılmaktadır. Kalp pompası, ameliyat esnasında hastanın akciğerlerinin ve kalbinin görevlerini üstlenerek beyin ve diğer hayati organlara kan pompalanmasını sağlar. İkinci yöntemde kalp durdurulmadan ve kalp pompasına ihtiyaç duyulmaksızın ameliyat yapılır. Köprüleme işlemi için hastanın bacak toplardamarı, ön kol arteri, göğüs arteri gibi damarlar kullanılır.
Ameliyat genel anestezi uygulanarak gerçekleştirilir. Göğüsten alınacak damar için göğüs kemiği, kemik testeresi yardımı ile kesilerek göğüs kafesi açılır. Genelde sol göğüsteki meme atardamarı kullanılır. Bacaktan alınacak toplardamar için bacakta kesi işlemi yapılarak, bypass için yeteri uzunlukta damar çıkarılır. Alınan damarın bir ucu tıkanan bölgenin aşağısında olacak biçimde koroner artere dikilir. Göğüs kemiği güçlü tellerle bağlanıp cerrahi müdahalenin yapıldığı bölge dikilir.
Bypass ameliyatı ne kadar sürer?
Ameliyatın yapıldığı yöntem ya da bypass sayısı gibi faktörler ameliyat süresini belirler. Eski tip yöntemde göğüs kafesi boydan boya açılırken bugün minimal invaziv denilen küçük kesiler ile cerrahi işlem yapılabiliyor. Kalbin durdurulması sonucu kalp pompası kullanılarak yapılan klasik ameliyat yönteminin ya da OBCAP adı verilen yöntemin uygulanması operasyonun süreni değiştirir. Ameliyat süresinin 3-6 saat arasında olduğunu söylemek mümkündür.
Ameliyat için gereken damarlar mutlaka hastadan mı alınmalıdır?
Bypass için vücudun başka bir yerinden alınan damarlar, alındıkları yerde işlev kaybına sebep olmazlar. Yabancı dokular ya da sentetik damarlar bu operasyonu gerçekleştirmek için kullanılmaz. Köprüleme yapmak için gereken atardamarlar ya da toplardamarlar mutlaka hastanın kendi vücudundan alınmalıdır.
Bypass kimlere yapılır?
Şu durumlar ve rahatsızlıklarda Bpass gereklidir:
- Çoklu damar hastalıkları
- Birden fazla koroner damarın ameliyatsız (balon ve stentleme) yöntemle açılamaması
- Kalp kapak operasyonu gerektiren durumlar
- Bir ya da birden fazla damarın ameliyatsız yöntemle açılmasına rağmen tekrar tıkanması
- Ameliyat gerektiren başka bir kalp rahatsızlığının olması
Bypass riskleri nelerdir?
Ameliyat riski hastanın yaşı, cinsiyeti, yaşam tarzı, kronik hastalıkları gibi demografik faktörlere bağlıdır. Operasyonda ölüm riski çok düşük seviyelerdedir. Ameliyatı genelde ileri yaşlardaki insanlar olur ve hastaların çoğu birden fazla organda rahatsızlığa sahiptirler. Hastanın önceden geçirdiği kalp rahatsızlıkları sonucunda kalp kasının güçsüz kalması operasyon riskini artırır. Hastanın dolaşım sistemi haricindeki sistemlerinde fonksiyon kaybının olması da risk faktörlerini doğrudan artırabilir. Kimi hastalar operasyon sonrasında psikolojik travma yaşayabilirler. Bu durumun üstesinden psikolojik destek alınarak gelinebilir.
Bypass kesin çözüm müdür?
Bypass, iyileşmek için tek başına bir çözüm değildir. Operasyon sonucu damar tıkanıklıkları ve daralmaları o an için açılır. Damar sertlikleri cerrahi müdahale sonucu ortadan kalkmaz. Hastanın kalp krizi geçirmesi, aniden ölmesi ve ilaca bağımlı olarak toplumdan kısıtlanması engellenir. Bu sebeple ameliyat tek başına hastalığın riskini ortadan kaldırmaz. Hastalar operasyon sonrası yaşamlarını düzenlemeli, zararlı yiyecek ve içeceklerden kaçınmalı, kötü alışkanlıklarını terk ederek kaliteli yaşamalıdır.
Bypass sonrası tekrar ameliyat olmak gerekebilir mi?
Şu durumlarda damarlar tekrar tıkanıp ameliyat gerekebilir:
- Hastanın damar yapısının kötü olması
- İlk ameliyatın erken yaşlarda yapılması
- Damar sertliği riski
- İlk ameliyatta tüm damarlara köprüleme yapılmaması
- Diyabet (şeker) ve böbrek hastalığı gibi kronik hastalıklara sahip olunması
- Sigara içilmeye devam edilmesi
- Kolestrol ve trigliserid yüksekliğinin yeterli düzeyde tedavi edilmemesi
Bypass ameliyatı sonrası iyileşme süreci ne kadardır?
Operasyon sonrası yoğun bakımdan çıkan hastanın nefes egzersizlerine başlaması gerekir. Solunum cihazı çıkartılan hasta, fizyoterapist yardımı ile egzersizlere başlar. Genel anestezi yapılan cerrahi müdahalelerde bronşlarda balgam artışı görülür. Solunum cihazına bağlıyken atıklar aspiratör yardımıyla temizlenirken, solunum cihazından ayrıldıktan sonra hasta atıkları solunum egzersizleri yaparak temizlenebilir. Bypass olan hastanın, duruma göre dört ile yedi gün arasında hastanede kalması gerekir. Bu süre sonunda her şey normalse hasta taburcu edilir. Bir hafta sonra hasta tekrar kontrole gelir. Hastanın varis çorabı kullanması gerekebilir. İyileşme döneminin ilk etabında evde olunmalı, ancak yatağa bağlı kalınmadan hareket edilmelidir. Ameliyat sonrası normal yaşama dönüp gündelik işleri yapabilme en erken bir ay sonunda mümkündür. Bu dönemde hasta yan dönememe, araba kullanamama gibi problemlerle karşılaşabilir. Tam olarak iyileşme altı ay sonra gerçekleşir. Operasyon esnasında kesilen kemiğin ve göğüs kafesinin iyileşmesi sonunda hasta tam olarak iyileşir. Normal bir insanın yapacağı her türlü aktivite yapılabilir, işe devam edilebilir, araba kullanılabilir.
Ameliyattan sonra nasıl yaşanmalıdır?
Ameliyattan önce hekimler hastalarının yaşam tarzlarını değiştirme konusunda genelde zorlanırlar. Diyet, ilaçları düzenli kullanma ve sağlıklı yaşam tavsiyeleri çoğunlukla kulak ardı edilir. Ameliyat sonrasında ise durum farklılık gösterir. Bypass sonrası ameliyatın ve hastalığın ciddiyetinin farkına varan hastalar tavsiyeleri daha dikkatle uygular. Operasyon sonrası şu durumlara dikkat edilmelidir:
- Hasta sigara içiyorsa kesinlikle hemen bırakmalı
- Ağır spor yapmaktan kaçınmalı
- Fazla kiloları, yine doktor kontrolünde sıkı bir diyetle vermeli
- Uyku düzenine ise oldukça dikkat etmeliler.
Ameliyat sonrası, hasta mümkün olduğu kadar gündelik yaşamın içinde yer almalıdır. İlaçları düzenli kullanmalı, haftada bir ya da iki gün kırmızı et yemelidir. Kalp sağlığını koruyan gıdalar bol bol tüketilmeli, fazla kiloların bir an önce verilmesi için gerekirse beslenme ve diyet uzmanlarından yardım alınmalıdır. Gerekli dozda kolesterol ilacı kullanılması bypass yapılan damarların açık kalma oranını artırır.
Bypass sonrası rehabilitasyon seanslarına düzenli gidilmelidir. Bu eski yaşamlarına dönmek isteyen hastaların psikolojik travmayı atlatmasında çok etkilidir. Nabızda ani değişimler kalp problemleri yaratabileceği için ağırlık kullanılan, çok yoğun tempoya sahip tehlikeli mücadele sporlarından kaçınılması gerekir. Yüzme, vücuttaki tüm kasları çalıştırıp aynı zamanda nefes egzersizi de yapılabilen bir spor olduğu için sıklıkla uygulanabilir. Yürüyüş ise en kolay spordur. Mümkünse açık ve temiz havada düzenli doğa yürüyüşleri yapılmalıdır. Partner ile yapılabilecek masa tenisi ve dans gibi etkinlikler de hastanın sağlığına katkı sağlar, sosyalleşmesini sağlar.
Ameliyat sonrası rutin kardiyoloji muayenelerine mutlaka gidilmelidir.